Il fumo danneggia gravemente

Fig.23: Vur beni şair. Hak etmediğim anlar oluyor biliyorum, işte o an çek vur beni. Başka türlüsünü bilmiyorum yaşamanın, başka türlüsünü öğrenemiyorum veya. Benim de sağım solum hep kelime dolu, fena da değil hem fiyakalı kelimeler çoğu. Velhasıl bırak mısrayı, yan yana bile getiremiyorum. Vur beni şair, şiirden utanıyorum.
Fig.24: Bir soluklanmaya durdum, ateş istedim, verdi. "Havalar da pek soğudu" dedi, burnumu çektim "şifayı kaptım ben zaten, sıkı giyinmek lazım" dedim. Kafasını kaldırdı, "saatte geç oldu gideyim ben" dedi. "Selametle bey baba" dedim...
...Sigaramı söndürüp trene gittim.

Fig.25:  Oysa bazen yeşil yanıyorken de beklemek lazım inadına, cepheden rüzgarı alırken ve inadına kapatırken gözlerini tüm göz yumduklarına. Pis bırak, aksın ne akıyorsa.


Fig.26: İki yol varsa eğer arasında kaldığın, belki de hatadır yola çıkman en başta.

Comments

  1. Bana göreyse iki yol ağzında kalakalmaktansa "yol almak" yine de daha iyidir..
    bir de şöyle bir şarkı var, bilirsin muhtemelen:

    http://www.youtube.com/watch?v=7uMGH3kHhzM

    şarkının "mısra-i berceste"si şu bence:

    "And you'll never catch the fickle wind, if you choose to stay. But, oh, the road is long..."

    p.s. liseden beri mısra-i berceste lafını da kullanmıyordumi iyi oldu bu :)

    ReplyDelete

Post a Comment

Söyleyeceğin her şey alehine delil olarak kullanılabilir.