199

Manyak mısınız oğlum hepiniz? Nasıl bir koşturmaca bu? Gerçekten neler yaptığınızın farkında mısınız? Sabahlar erken değil mi sizce de. Neye yetişiyorsunuz, kafanızdaki plan ne anlamıyorum. Hiç yorulmuyor musunuz yani, durmak istemiyor musunuz sıkıntı bende mi sadece?

Saatler akşam saatleri hep. Günler hiç istediğimiz gibi değil. Uzak doğuya giden bir kuru yük gemisinde hayal ediyorum kendimi, durduk yere denize bakıyorum. Gemideki diğer insanlardan daha çok bakıyorum denize. Hayır içlendiğimden veya huzur bulduğumdan değil. Anlamıyorum denizi anlamaya çalışıyorum. Gökyüzü de öyle yıldızlar da öyle. Anlamıyorum hiçbirini. Oysa ben anlatarak öğrenen cinsten bir adamım. Anlamadığım şeyleri anlatmaya bayılıyorum. Kendimi binlerce cümle haline getiriyor, karakter analizimi yapmaya çabalıyorum. 2 gün sonra çelişiyorum kendimle. Nasıl yapılıyor mesela, nasıl oluyor içsel tatmin. Aynaya bakıp ben oldum denebiliyor mu? Çok iyi oldum. İstediğim hayat bu, başka türlüsü olmazdı zaten. Başardım, mükemmele koştum dediğiniz oluyor mu? Kesin çok iyi yaptığınız şeyler vardır sizin, bir sürü tuhaf hikayeniz, eşe dosta anlatmaya doyamadığınız aşklarınız vardır. Sinir oluyorum anlamalısınız.

Gemileri düşünüyorum, onları anlamak üzereyim. Onlar hep bir yerlere gidiyor ve bir yerden geri dönüyorlar. Onların işleri o. Benim de işim bu, gidiyor ve geri geliyorum. Her şeyi unutuyor ve yeniden başlıyorum.

Hikayeler yazıyorum hala, ama artık eskisi gibi değilim. Son bulamıyorum onlara. Son olmayı hakedecek hiçbir fikiri yakıştıramıyorum. Çoğu hikayemde karakteri öldürüyorum. O zaman kolay, ölünce daha yazılmıyor, sizin nasıl bitiyor acaba hikayeleriniz. Mutlu son yazdığınız oluyor mu? Ne tatmin ediyor sizi, şu ünlü piramitin(bknz: Maslow's hierarchy of needs) en üst noktasına mı geldiniz lan hepiniz.
Bitirdiniz mi bu chapter'ı, hepiniz yendiniz mi bölüm sonu canavarını?

Çok iyi...

Sizleri seviyorum ama anlamalısınız hepiniz manyaksınız. Bi tek ben normalim.



Saygılarımla.

Comments