HALT!


Saat dört, her şey yerli yerinde. Akşamlar sabahlardan daha uzun. Geceler eskisinden daha kara. Sis her tarafta, acı ve umursamamak aynı cümle içinde. Gazeteler renkli, insanlar kambur, sokaklar deterjan kokuyor. Bazı hayatlar yaşanmasa da olur diyor hala Rıfkı. Rıfkı ukala bir adam. Çok konuşuyor, az iş yapıyor. Zaman lastik gibi, şiirler kafiyesiz, lambalar florasan. Borsada galvanizli dikenli tel satan bir firmanın hisseleri acayip yükseliyor. Kağıtları fırlatıyorlar, imzaları atıyorlar. Ve kalabalık ve beton ve o bizim dalıp gitmelerimiz.

Haritalar çıkmaz sokakları göstermiyor. Bazen yürüyor , yürüyor ve yürüyorsun... Sonra karşına duvar çıkıyor. Tırmanacak yaşı çoktan geçtin artık geri dönüyorsun. Çıldırmanın ayıbı yok artık. Ayıp olan başka şeyler var. Onları dillendirmek bile ayıp.

Yalanlar, biraz farkla üçe ayrılmaya devam ediyor; yalanlar, kuyruklı yalanlar ve umut.

Comments