galvicon

 Birikti. 

Doğrucul olma gayretimin yüklerini boşaltacak yer bulamıyorum. 

Sokaklar eskisi gibi değil. Umutsuzluk, salgın gibi kol geziyor. Elektrik faturaları yüklü, enerji tasarrufu eskisi gibi değil. Olur olmaz günlerde şımarasım geliyor peşi sıra bir utanç. Eski fotoğraflarıma bakıyorum. Hastalıklı gülüyor fotoğraflar, hastalıklı gülüyorum onlara. Tüm biriktirdiklerime bakıyorum. Bira altlıkları, sinema biletleri, rozetler ve muhtelif koçanlar. Eşyaların tabiatına biraz kızıyorum. Eskiyorlar ama değişmiyorlar. Çöpe atmaya niyetleniyorum, daha fenası oluyor.

Kulbu çatlıyor içtiğim kahvelerin, ağzım kuruyor. Etrafımda birileri yazıyor, kıskanıyorum. Aslında birikti, ama ne birikti, nasıl birikti bilemiyorum. Ya unuttuysam, ya unutursam diye korkudan ölüyorum. Geriye bir şeyler bırakmaya and içtim ama ne bırakacağım? Gürültünün içinde söylediklerim kaybolacak, önemsizleşecek ve yitecek. Kimseyi üzmek istemiyorum ama en çok üzülmek istemiyorum. Bunu söyleyecek kadar yetişkin miyim artık. 

Ne yaptırıyorsa çocukluğum yaptırıyor bana, sanki 6 yaşında elim bir trafik kazasında öldüm ve bir projeksiyon, bir izdüşümümüyüm kendimin. Oyunlar oynuyorum kendimin üzerinde. Büyük oyunu göremiyorum. gö-re-mi-yo-rum.

Moloz, tuğla, taş, sıva ve kırgınlıklar birikti. 

 Yo, öyle değil, her şey iyi bence. 




Comments

  1. Geceleri nefesini tutup yaşadığın duygu kokteyllerinden sonra gündüzleri her şey iyi. Zaten geceleri o anları sevmiyor muyduk? Gündüzleri iyi geçsin diye yaptığımız bir arınma değil mi bu anlar?

    Her şey iyi, oyna devam.

    ReplyDelete

Post a Comment

Söyleyeceğin her şey alehine delil olarak kullanılabilir.