Şanzıman

Epey zaman oldu yazmayalı, buraya değil, gelen olarak bir şeyler karalamayalı. Hikayeler kurgulamayı, kafamdaki karakterleri konuşturmayı, görmediğim şehirleri betimlemeyeli baya oldu. Sadece bir düşünce olarak mı kaldı acaba yazmak, eskiden yapılan bir uğraş, zaman fazlalığının getirdiği bir hobi.
Başladığım ve bitiremediğim hikayeler var. Kafamda gidişatı duruyor, yaşadıkça kurgulayacağım öğeler de oluşuyor. Ama emek sarfetmek lazım. Emek ne güzel bir kelime. Buna kimin gücü var ki? Hem muhtemelen birkaç eş dost dışında kimsenin oturup okumayacağı, hiçbir yarışmaya göndermeyi yakıştıramayacağım, gitgide cılızlaşan hayal gücümün bir ürünü olacak yazılarım. Muhtemelen en etkileyici satırları fark etmeden okuduğum kitaplardan aparmış olacağım. Hayatımın en üretken zaman dilimini verdiğim şirketten kalan posa zamanla, posa hikayeler üreteceğim. Pelte gibi olmuş zihnim gitgide daha da dikdörtgenler prizması olacak.
Sonra basit espriler yapıp onlara güleceğim.

Belki de başladığım hikayelerin hepsini bitireceğim.
Emekçilik.

 pardon ama bu plakta daha güzel.

Comments