Albayım!

7 sayfa yazdı. İnce ince işlemiş hayatında olan biteni. Çünkü gerçekten bir hikayesi ve onu yaralayan anıları vardı. Uzaktaki bir dostundan hayatının en derin kısımlarını duymak iyi. Ama biz iyi değiliz. Biz ne yapacağını bilemeyen adamlarız. Elini nereye koyacağını şaşıran Bir türlü şekle sokulamayan, kalitesiz hamurlarız. Prokrustes diye bir mitolojik şahıs var, son okuduğum bir kitapta bahsediyor kendisinden. Yunan mitolojisinden bir karakter. Haydutluk yapar ve yakaladığı kurbanları bir yatağa bağlar.
Eğer yakaladığı kurban bu yataktan küçükse onu o yatağa uydurmak için iple gerer.
Eğer kurban yataktan büyükse de yatağın ebatlarını uyacak şekilde kollarını bacaklarını keser.
Önemli olan yatağa sığmaktır.

7 sayfayı okuyunca aslında yatağa sığan ne kadar çok insan olduğunu fark ettim. Tutunmuş insanları düşündüm ve hepsine kin besledim. Çünkü derinlerde bir yerde elinde kılıcını sallayan ve yenilmiş adamlar var. Onlar anlar beni. Adam derken üslup gereği yoksa erkeklikle zerre alakası yok bu durumun. Özgürlüğünden uzak dostumun satırlarını okurken fark ettim, gerçekleri hazmetmek çok değerliymiş.


Comments