Butamiral sitrat

Sarhoşken yazdığım ve sonra bir şekilde karşıma çıkmayı başaran yazıyı gün ışığına çıkarıyorum. Gitsin bir nefes alsın.


uyandığım gibi sarılıyordum değerli yalnızlığıma. oysa sabahlar hep bir takım umutları çağırırdı. umut ettikçe karaciğerim sızlardı.
gönülsüz bir helikopter böceği gibi dolanıyordum odanın içinde. bu dünyada ne olamadığımı çok iyi biliyordum. tek bildiğim buydu. en uzak saat dilimlerine ayarlıyordum saatleri. hayatları bir ileri bir geri sarıyordum. bir curling oyuncusu ciddiyetinde sürüyordum tüm hatalarımı. hasır altı ettiğim bir takım yalanlar ve inanmaktan delicesine kaçtığım varlığımı yok pahasına açık arttırmaya çıkarıyordum. gerisi teferruattı inandıktan sonra. odam dağınık, ellerim buruşuktu. rüzgarı cepheden alıyordum. bir balıkçı teknesinde hayal ediyordum kendimi, baltık denizinde götüm donuyor, burnum akıyordu. Ne Olric yanımdaydı, ne de birader Mırç. Kocaman bir izmarite dönmüş kendimi denize fırlatıyordum.
hür dalgalar diktatör kıyılara vuruyordu.
allahsızlığım omurgama bile sirayet etmişti, eğilip kalkamıyordum öyle her istediğimde.
gözlerim yuvalarından ayrılmak isteyen ergenler gibiydi.
uyumakla ölmek arasında kalmıştım.
uyumayı seçtim.

birbirini dövmeden önce dua eden güzide taylandlılar.

Comments