Coriolis etkisi

Bir balonun içinde bulutların arasında gezindi bir süre. Yer çekiminden sıkılmıştı. Her gün istinasız 9.80665 m/s^2'lik ivme ile kendine çeken ve bir şeyin çekiciliği de kalmıyordu. Hem ne olurdu, diye düşündü. Üzerimize hiç yağmur yağmazdı, havada asılı damlacıkları izler ve sevinirdik. Ayrıca hiçbir şeyi tartmazdık. Neyin kaç kilo olduğunu, kimin ağır kimin hafif olduğunu bilemezdik. Bilmedikçe hoşumuza giderdi, bilemedikçe iddia ederdik. Bir eksik, üç fazla mandalina alırdık. Kabuklarını soyup havaya bırakırdık. O da havadaki yağmur damlacıklarının arasına karışınca şehir mis kokardı.
Sonra ne olurdu mesela biliyor musun? Kimseyi asamazlardı. Kimsenin boynu kırılmazdı.

Burnundan helyum çıkıyordu. Soludukça gazla birbirine karışıyor sesi inceliyordu. Sesi inceldikçe yaşadıkları ciddiyetini ve ağırlığını kaybediyordu.

Uçmakta gözü yoktu, sadece her gün düşmek istemiyordu.